28 Nisan 2010 Çarşamba

dünyanın bütün korkakbilge'leri birleşin!..

bu canım dünyanın orta yerinde
hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize
yalan mı? gözünü sevdiğim karıncalar
işte: hamsiler sürü sürü
arılar bölük bölük geçer
leylekler tabur tabur

ya bizler? eşrefi mahlukat!..
boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz


Bazılarınız biliyordur, Dunnig&Kruger sendromu diye bir şey var... Birkaç ay önce muhalefetten bir milletvekili Başbakan'a bu tanıyı koyunca böyle bir sendromun varlığından haberdar olmuştum, unutmuşum. Geçen gün arkadaşım Hanife 'kifayetsiz muhterisler' diye bir yazı yollayınca hatırladım.
Sahi dedim kendi kendime, bilmenin bir işe yaramadığını bilmek gibi bir durum da var...
***
Dunnig&Kruger sendromu dedikleri, aslında tam da bizim ataların 'cahil cesareti' diye adlandırdığı durum. Bizim atalardan habersiz olan bu iki psikolog için 'Amerika'yı yeniden keşfetmişler' diyebiliriz. Evet öyle yapmışlar ama iyi de yapmışlar. Bazen Amerika'yı yeniden keşfetmek işe yarar! Burada da yaramış, en azından Dunnig&Kruger 2000'de Ig Nobel ödülünü almış...:)
***
Şimdi bu sendromu bilenlere hatırlatmaya, bilmeyenlere anlatmaya çalışayım... Siz de bana bunu bilmenin ne işimize yarayacağı anlatırsınız artık:)
Bu iki arkadaşın Journal of Personality and Social Psychology’nin Aralık 99 sayısında yayımlanan teorisi, nitelikli ve niteliksiz olarak birbirinden ayrılan iki grup üzerinde yapılan bir deneye dayanıyor.

***
Benim 'korkakbilge' ve 'cesurcahil' dediğim bu grupla yapılan deneyin sonucu ise bir cümle ile şöyle:
“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.”
Bu bilinçsizliğin kaynağını ise "auto-evaluation" dedikleri "kronik kendi kendini değerlendirme yeteneksizliği"ne bağlıyor Dunnig&Kruger.
Yaptıkları "Cahil, kendi kapasitesini değerlendirmekten ve eksikliğini teşhis etmekten acizdir" saptaması, sanki bu kişileri yerermiş gibi geliyorsa da kanmayın. Bir başka saptama bakın ne diyor: "Yetersizlik ve haddini bilmeme kokteyli, mesleki açıdan, karşı koyulmaz bir itici güç oluşturuyor."
İşte bu!
***
Onlar mesleki açıdan bakıyorlar olaya ama bence günümüz Türkiye'sinde bu kokteyl, her yerde ve her zaman işe yarıyor. Çünkü cesurcahil; işinde çok iyi olduğuna yürekten inanıyor. Kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve haddi olmayan görevlere talip olmaktan en küçük bir rahatsızlık duymuyor.
Niye duysun ki; bu onun hakkı!
***
Bu arada gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar ne yapıyor? Sahi bir de korkakbilge'ler vardı değil mi? Bu insanlar da fazla alçakgönüllü davranarak kendilerine haksızlık ediyor. Öne çıkmıyor, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmuyor, kıymetlerinin bilinmesini bekliyor. Bilinmeyince de için için kırılıp, kendilerini daha da geriye çekiyor. Bu durumda da üstlerinin "ihtiras eksikliği" ile suçlamalarına maruz kalıp, muhtelemen iyice köşesine çekilip cesurcahil'in yükselişini seyrediyor.
***
Bu noktada şunu sorabiliriz: Neden korkakbilgelere biraz cesaret aşılamak yerine cesurcahiller alkışlanıyor?
Bunun cevabını da Dunnig&Kruger'in bulguları çok net veriyor: "Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemez. Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdir..."
Yani cesurcahiller birbirlerini kolluyor, kendi gibileri kayırıyor.
Bunu bilerek mi yoksa bilmeyerek mi yaptıklarına ilişkin bir bulgudan söz etmiyor Dunnig&Kruger:)
Yine bu duruma da uygun sözü bizim atalar etmiş zaten:
"Körler sağırlar birbirini ağırlar."
***
Bu yazının şiiri Bedri Rahmi Eyüboğlu'ndan, Arkadaş Dökümü...
Birbirimize sahip çıkmak dileğiyle...