14 Haziran 2010 Pazartesi

Kelimelerin gücü...

Haklıyım, deme sık sık, üstad!
Öğrencin de görsün, bırak.
Zorlama gerçeği:
Gerçek zora gelmez.
Konuşurken dinle biraz!

Kelimeler! İstenirse gönül alan, istenirse can yakan kelimeler…
Öylesine edilseler bile bir başkasının dağarcığında anlamını bulan, hiçbir işe yaramasa bile empati, sempati, antipati, saygı, sevgi, nefret gibi duyguları harekete geçiren kelimeler…
O halde birinci kural; öylesine konuşmayacaksın! Laf olsun diye konuşacaksan bile seçtiğin kelimelere dikkat edeceksin…
***
Ah bir de harfler var… Kelimeleri oluşturan harfler… Sesin yerini tuşların aldığı, tuşlar aracılığıyla konuşulan bir dünyada kelimenin gücünü artıran harfler… Bir o tuşa basıyorsun bir bu tuşa, yan yana dizildiğinde harfler, oluyor size kelime… Söz uçuyor yazı kalıyor üstelik!
O halde ikinci kural; öylesine yazmayacaksın! Laf olsun köşe dolsun diye yazacaksan bile kelimelerine özen göstereceksin…
***
- Ama kardeşim bu da benim düşüncem! Saygı duymalısın! Ben fikrimi söylerim, sen de söyle kardeşim!
- Pardon fikir mi dediniz?
***
Hmm... Asıl sorun bu olmasın? Sapla samanı birbirine karıştırmak…
Her akla gelenin fikirden sayıldığı, her hezeyanın kaleme alındığı, her takıntının gazetelerde sütun sütun yer bulduğu bugünlerde ne çok kişinin başı belaya giriyor kelimeler yüzünden…
Hiç okunmayan yazılar, birkaç goygoycu arkadaştan başta kimsenin dikkate almayacağı kelimeler, bir anda bir başka göz tarafından görülüveriyor… Ve sosyal ağlar sayesinde gözden göze, kulaktan kulağa, ağızdan ağıza yayılıveriyor…
Ve takke düşüyor, öylece dımdızlak kalıyorsunuz ortada…
***
O halde neymiş üçüncü kural; bu da benim fikrim diyerek her aklına geleni tuşlamayacaksın… İçine çok mu dert oldu, çok mu kızgınsın, arayacaksın bir arkadaşını dertleşeceksin… Sen söyleşeceksin o dinleyecek, o söyleyecek sen dinleyeceksin… Sakinleşeceksin…
Hâlâ yazmak mı istiyorsun? Oturup sağlam kafayla yazacaksın, kelimeleri akıl süzgecinden harf harf damıtıp, asıl meramın neyse onu tuşlayacaksın…
Amacın üzüm yemekse bağcıyı dövmeyeceksin…
Yoksa o kullandığın kelimeler dönüp seni yerden yere vurur…
Kibirin hem kendine hem de başkalarına olan saygının önüne geçmiş olsa da, fikir diye ortalığa salıverdiğin kelimelerin gücüne şaşırmayacaksın!
Şiir Bertol Breht’ten… Üstad öğren diyor… Üstad öğren diyorum ben de onun kelimeleriyle…

1 yorum:

  1. Önce bu yazıyı malum dadı yazısını yazan yazara(!) yazdın zannettim. Ama okudukça fark ettim ki ettiğin laflar gazetelerde her gün yazı yazan o kadar çok yazara(!) uyuyor ki; haklısın hiç değilse biraz özenin, yazmadan önce biraz düşünün demekten başka bir şey kalmadı bana. Fikir mi dedin bu sanırım epey lükse kaçan bir istek çünkü birçok yazar (!)ın bırakın derinlikli bir fikir sahibi olmasını, en temel sınıf kavramı konusunda bile bir fikri olmadığını gördüm ve çok üzüldüm. Eğer derseniz neden üzüldün bilmiyor muydun zaten... Evet, biliyordum ama bu fikirsizliğin bu şekilde bir kadın tarafından, bir anne tarafından böylesine özensiz, böylesine ulu orta fervasızca hiç kimseden çekinmeden, yani en azından söz konusu dadının yazılanı okuyup incinmesinden bile çekinmeden ortaya konabildiğini görmek asıl beni üzen.
    Bu şekilde aslında nezaketinin, hümanistliğinin hatta hayvan ve doğa sevgisinin bile son derece laftan ibaret olduğunu görmek ve buna rağmen bu insanların hayatlarına hiç birşey olmamış gibi devam edebilmeleri beni üzdü.
    Bir hata yapmaktan öte bir şeydir bu. Bu bir insanı açık ve net bir şekilde sadece senden parası az diye kendinden daha aşağı bir yere koymanın kamuoyuna fütursuzca ilanıdır ve ne yazık ki bunun çoğu zaman da hiç bir bedeli yoktur.
    Daha çok şey yazılabilir ama diyorsun ya düşünerek, dikkatli yazmak o nedenle burda kesiyorum. Umarım bu konudaki tepkisini okurlar ortaya koyabilir ve biz de hep söylenen okur gücünün bir mit olmadığını gerçek olduğunu görürüz.

    YanıtlaSil