18 Aralık 2009 Cuma

Benciller de sevilir...

Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
gözükara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı.

Bugün bir arkadaşımla bencillik üzerine konuşuyorduk, sırf kendilerini mutlu etmek adına başkalarını zora soktuğunu umursamadan, sıkıntı yarattığını düşünmeden hareket eden insanlar üzerine…
Bencil olduğunu herkesin kabul ettiği bir başka ortak arkadaşa benim aşırı hoşgörü gösterdiğimi hatırattı sohbet ettiğim arkadaş ve beni şimdi daha iyi anladığını söyledi… Çünkü o da bencil olarak nitelendirdiği birine inanılmaz bir hoşgörü gösteriyor ve buna kendisi de şaşıyordu.
Ben şaşırmadım, arkadaşımın biraz daha farklı bir yerden bakmaya başladığını düşündüm, hepsi bu…
Çünkü bencil insanlar da sevilir…
Bencil bazen ailenizden biridir, bazen pek çok iyi günü-kötü günü paylaştığınız bir arkadaşınız, bazen de bir şekilde bir şeyine vurulduğunuz sevgilinizdir…
Ne yapacaksınız şimdi, bencillik ediyor diye onu sevmekten vaz mı geçeceksiniz?
Elbette hayat bu, birileri gelip en baş köşeye kurulurken birileri bir köşeye atılır. Bunu bir başka yazının konusu yapalım, bugünkü konumuz sevilen benciller…
Öncelikle şu konuda hemfikir olalım; bencillik itici bir özelliktir, hele de çok iyi tanımadığınız, iki hoş beşin ötesinde bir şey paylaşmadığınız biri ben’liğini sizin üzerinizden tatmin etmeye çalışırsa tahammül etmek epey zorlaşır. O nedenle bu yazıyı sakın bencilliği övgü olarak algılamayın.
Sözü vardırmak istediğim yere gelmeden önce, sevdiğiniz bir bencili gözünüzün önüne getirin. Bu kişi neden bencildir? Ne olmuş, ne yaşamış da bu hale gelmiştir?
Tamam insan doğası gereği kendini korumaya kodlanmıştır, o nedenle hepimiz önce kendimizi korumak, kollamak isteriz… Kendimize rağmen, kendimizi harcayarak birisi için bir iyilik yapıyorsak onun adı fedakarlıktır… Bu da ayrı bir yazı konusu, yine sevilen bencillere dönelim…
Bencil yaralıdır desem şimdi, acıma duygularınızı mı devreye sokmuş olurum? Bunu hiç istemem… Acımak ile sevmek çok elele, kolkola iki duygudur ama birini acıdığınız için sevmekle, sevdiğiniz için kıyamamak iki farklı durumdur…
Bencil yaralıdır demiştim ya şimdi de bir adım öteye giderek, bencil yaralarını göstermeyecek kadar mağrurdur diyeceğim… Hem mağdur hem de mağrur…
Şimdi yine o sevdiğiniz bencil’i düşünün… Geçmişte bir zaman diliminde sevgiye en çok ihtiyaç duyduğu zaman da horlanmış, yardıma en çok muhtaç olduğu zamanda yapayalnız bırakılmış, en zayıf anında vurucu bir darbe yemiş, geçmişte bir zaman diliminde daha fazla incinmemek için küsmüş ve duvarlarını örüp gerçek ben’ini oraya, o kendi ördüğü duvarların arkasına hapsetmiş olabilir mi?
Bir bencil’i seviyorsanız, kızın, sövün, söylenin ama ona bir bencil’in de sevilebileceğini gösterin… Bunu onun için yapmıyorsunuz zaten, onu seviyorsunuz… Bu da sizin bencilliğiniz…
Bugünkü şiirim yine bir Murathan Mungan şiiri: Kırılgan…

1 yorum:

  1. Bencillik, egoların kişiliksel yorumudur ve ego tam bir ümitsizlik noktasına geldiğinde teslim olur,, bu teslimiyet acı vericidir... şeklinde devam eder. Şiir seçimin başarılı,, yazıyla paralel,, devamını izliyorum,,

    YanıtlaSil